Blog keşif etkinliğimizin
yeni bloguyla karşınızdayız. Bu hafta Ahmet Aşkın’ı ve kişisel blogunu konuk
etmenin mutluluğunu yaşıyoruz. (:
Sevgili Ahmet Aşkın’ı bu
keşif etkinliği sayesinde tanımış oldum ve tanıdığıma da çok memnun oldum.
Yazılarını severek takip ettiğimi, samimi ve seviyeli bloglardan bir tanesi
olarak gördüğümü de belirmek isterim.
Bundan önceki etkinlik
yayınını tanıtım yazısı şeklinde hazırlamıştık. Bu hafta bir söyleşi şeklinde
hazırladık. Ahmet Bey sormuş olduğum sorulara samimiyetle, çok güzel cevaplar
verdi. Ben okurken büyük keyif aldım ve pek çok şey öğrendim. Sizlerin de
beğeneceğinizi umuyorum.
Buyrun (:
1- Bize kendinizden bahsedebilir misiniz? Ahmet Aşkın Kimdir?
Ahmet Aşkın: İnsan hemen
her konudan bahsedebilir… Derinlemesine bilgimiz olsun ya da olmasın her konuda
fikrimiz vardır… Ancak konu kendimden bahsetmeye geldiğinde işler değişiyor. Bu
sorunuzu okuduktan sonra duraksıyor, kendimden bahsedebileceğim neyim var ki
ki? Deyip düşünmeye başlıyorum… Düğümlendim… :)
Nietzsche; “Kendinden hiç söz etmemek çok soylu bir ikiyüzlülüktür”
demiş… Soylu da olsa ikiyüzlü olmayı istemeyeceğim için bir şeyler yazmalıyım…
Daha rahat olabilmek için en iyisi başkasından bahseder gibi yazmak galiba… :)
Ahmet Aşkın;
Bir kamu kurumunda şef, evli ve 2 çocuk babası… Anadolu üniversitesi işletme
fakültesi mezunu, görsel sanatlara ilgisi hat safhada, kendini geliştirmek
adına felsefeye yakınlık duymuş çeyrek münevver… En belirgin kişisel özelliği pes
etmeyen bir karaktere sahip olması ancak acele etmeyen teenni bir adem-i beşer…
2- Blogunuza “Yeşillenirim” ismini vermenize sebep olan şey, doğayla
olan yakınlığınız diye biliyorum. Sizi yeni tanıdığım için hakkınızda pek fazla
bir bilgim yok. O sebeple bu konuyu biraz daha açıp, kısaca tanıtır mısınız?
Doğayla iç içe bir yaşantınız mı var yoksa şehir hayatı yaşayıp doğayla bağını
koparamayanlardan mısınız?
Ahmet Aşkın: Doğru
biliyorsunuz… Yeşillenirim ismini, kişisel blogumun hakkında sayfasında
bahsettiğim gibi; Genellikle bağ bahçe, kuşlar, çiçek böcek konularında yazıp
görseller paylaştığım için bloğun ismi YeşillenirimBlog
olmuştu… Gerçi artık yeşillenirim ismi yerine kendi ismimi kullanmaya
başladım…
Küçük bir
ilçede yaşıyorum... İzinli olduğum günlerde ve hafta sonlarında doğayla iç içe
yaşamaya gayret ediyorum… Yürüyorum, gönüllü çevre topluluğu üyesiyim… Hafta
sonları doğa yürüyüşlerine ve foto trekkinglere katılmaya çalışıyorum… 2 dönüm
fındık bahçem var ve az olması sebebiyle hobi niteliğinde kendi işlerimi kendim
yapmaya gayret ediyorum… Meyve fidanlarını çok seviyorum ve müsait olan
alanlara fidan dikiyorum….
3- Blog geçmişinize baktığımda 2013 yılından bu yana yayınlar görüyorum.
Fakat zaman zaman yazmadığınız dönemler olmuş(yanılıyor olabilirim). Bu süreçten
bahsedebilir misiniz? Size yazmayı bıraktıran ya da yeniden yazmaya teşvik eden
şeyler nelerdir?
Ahmet Aşkın: Aslında 2000
yılından bu yana web sitesi işleriyle uğraşıyorum… O zamanlar blogger gibi
ücretsiz hostlar ve domainler vardı… homestead diye bir firmanın ücretsiz
alanına ilk sitemi kurmuştum… Domain adını bile hatırlıyorum…
alihana.homestead.com’du… Sonra ücretsiz blogger, ardından içerik yönetim
sistemlerinden joomla, wordpress ve tekrar blogger’e dönüş şeklinde bir web
yolculuğum oldu… En son Ücretsiz bir sistem olan bloggerde kişisel blog
kategorisinde hobisel yayıncılık yapıyorum… Yazmayı ve paylaşmayı hiç
bırakmadım… Sadece adresler değişiyordu…
Beni yazmaya
teşvik eden şey aslında anı biriktirmek istememdir… Şimdiki aklım olsa yazmayı
öğrendiğim andan itibaren günlük tutardım… O günlükleri sair zamanlarda okumak
keyif veriyor…
“Eski bilgilerimiz ve hatıralarımız bizim yardımcılarımızdır; o sırada, günlük vakanın keskin ıstırabını dindirmek için fikrimizin koluna girerler, başını omuzlarına dayarlar ve alıp uzaklara götürürler; alakamızın kesilmiş veya azalmış olduğunu sandığımız manzaraları tazeleyerek bizi avuturlar... (Refik Halid Karay)”
4- Blog yazmak kazandırır başlıklı yazımda blog yazmanın bana
kazandırdıklarından bahsetmiştim. Peki blog yazmak size neler kazandırdı?
Ahmet Aşkın: İyi
yazabilmek, iyi bir okuyucu olmayı gerektirir… Bu gereklilik beni daha fazla
kitap okumaya sevk etti… Okudukça kendimi daha rahat ifade edebildiği anladım.
Ayrıca yazmak enerjimi aldığı için boş işler için zaman kaybetmemin önüne
geçiyor...
Yazmak, Kendi
seviyemi görmemi sağlıyor… Yazmak eksiklerimi tamamlamamı ve kaydettiğim
gelişmeyi görmem açısından bir istatistik sunuyor… Okumak bana hiç bir şey
öğretmediyse kendimi ve insanları tanımama fırsatı vererek gereksiz kaygılarımın
ve kavgalarımın önüne geçmeyi öğretti…
5- Blogunuzun logosunda çay resmini ve rengini görüyoruz. Oldukça da
beğendiğim bir tasarım olduğunu belirtmek istiyorum. Çayın hayatınızdaki yeri
nedir?
Ahmet Aşkın: Evet, çay
hepimiz hayatına renk katıp içimizi ısıtan bir içecek… Yalnızlığımıza dost,
keyfimize coşku, yoğunlumuz arasında derin bir nefes ve yorgunluğumuzu alan
sihirli bir iksir… Güzel çağrışımlar yapıyor…
Bu güzel
logoyu da çay dostu olmama borçluyum… Şöyle; kişisel bloğu olan grafik
tasarımcısı Sefa Paksu’nun tasarımlarını beğeniyordum… Kendisine bir mesaj
attım ve; "rica etsem çay rengi sıcaklığında bir logo yapar mısın” diye
yazdım... o da cevaben, aslında logoları ücretli yaptığını ancak çay dostu
birine hediyem olsun diyerek logoyu yaptı sağ olsun… Çay dostu olduğumu sanırım
hakkımda bölümünde çay fotoğrafından anlamıştır… Bu vesileyle Sefa Paksu’ya
tekrar teşekkür ediyorum...
- Bu güzel davranışı dolayısıyla ben de kendisine
teşekkür edeyim. Dostluğunuz da daim olsun-

Ahmet Aşkın: Temel fotoğrafçılık eğitimi aldım. Yıllardır fotoğraf çekiyorum... Hatırlıyorum da ilk aldığım fotoğraf makinesi sony marka dijital bir makineydi... 2007 yılında almıştım ve yanılmıyorsam 10 megapikseldi...
İlçemin
doğasını, insanını ve gündelik haberlerini, açtığım site üzerinden paylaşıyordum...
Gel zaman git zaman, bir kaç tane daha dijital olmak üzere (Canon IXUS 510,
Nikon, Canon HS 5010 ) fotoğraf makinesi alarak, hep daha iyi görüntünün ve kalitenin peşinde
oldum... Son olarak aynasız fujifilm
a-x2 model fotoğraf makinesi aldım. Şu
an onunla fotoğraf çekiyor ve sosyal medyadaki takipçilerimle paylaşıyorum...
Şimdilik yeni bir makine almayı da düşünmüyorum... Cep telefonu
teknolojilerinin ve fotoğraf çekme özelliklerinin baş döndürücü bir hızla
gelişmesi, DSLR fotoğraf makinelerine olan gereksinimleri her geçen gün
azaltıyor diye düşünüyorum
Photostopta alaylıyım… 2005 yılından bu yana Photoshop kullanıcısıyım. O yıldan
bu yana, azar azar bilgi dağarcığımı geliştirmek için kesintisiz öğrenme süreci
içerisinde olduğum tek program photoshop'dur...
7- Yeni bir blogu keşfettiğiniz zaman en çok nelere dikkat edersiniz?
Ahmet Aşkın: En başta tabi
tasarımına, renklerine, sadeliğine ve
içerik diline bakıyorum… Üslup ve samimiyet çok önemli… Hangi konuda içerik
üretildiğinden ziyade yazının bir ruhu olup olmadığına bakıyorum… Doğal ve
samimi bir dili olan blogları takibe alıp paylaşımlarını okuyor, izlemeye
alıyor ve yorumlarımla etkileşim halinde olmaya gayret ediyorum...
8- Sizi en çok mutlu eden şeylerden birkaç tanesini paylaşmak ister
misiniz?
Ahmet Aşkın: Sonbahar da
gezmek ve yine sonbaharda bahçelerimde çalışmak… Yalnız kaldığımda çay demleyip
film seyretmek… İlçemize 15 km. mesafedeki menderesleriyle dünyaca ünlü
Perşembe Yaylasına çıkıp nefes almak… Bahçede çalışırken kamp malzemelerimle
çay demleyip meydan ateşinde yemeğimi pişirmek… Keyifli bir aktivite sonrasında
bunu blog yazısına aktarmak... Arabada depresif damar şarkılar ve eski
türküleri dinleyerek yolculuk yapmak… hafta sonu tatillerimde annemin yanına
gidip sac ekmeği pişirmesini fotoğraflamak, tereyağıyla boca edip yemek ve daha
sonrasında çay ve sohbet eşliğinde vakit geçirmek… vs...
9- Kitap okumayı da sevdiğinizi görüyoruz. Kitap okumak sizce nasıl bir
şey? Kitap okumakla olan bağınızdan bahseder misiniz?
Ahmet Aşkın: Kitap okumayı
seviyor olmaktan ziyade okumaya bir gereklilik olarak bakıyorum… Bu sorunuza,
Kitaplarını severek okuduğum yazar Cemil
Meriç’in sözleriyle cevap vermek istiyorum müsaadenizle;
● Kitap zekayı kibarlaştırır...
● İnsanlar kötüydü kitaplara
sığındım...
● Kitap bir limandı benim için.
Kitaplarda yaşadım. Ve kitaplardaki insanları sokaktakilerden daha çok sevdim.
ve
● En iyi kitapların okunması, geçmiş
yüzyılların en büyük insanlarıyla konuşmak gibidir.(Descartes)
Yine
● Etrafın seni sıktığı zaman kitap
oku… Ben şimdiye kadar her şeyden çok kitaplarımı severdim. Bundan sonra her
şeyden çok seni seveceğim ve kitapları beraber seveceğiz. İnsan muhittin
bayağı, manasız, soğuk tesirlerinden kurtulmak istediği zaman yalnız okumak
fayda verir. Bana en felaketli günlerimde kitaplarım arkadaş oldu. Fakat bu
yetmiyor. Şiirlerimde de gördün ki, kitaplara rağmen çok ıstırap çektim. Çünkü
candan bir insanım yoktu. Sen benim yarım kalan tarafımı ikmâl edeceksin.” (Sabahattin Ali)
10- Okumayanların da istifade etmesi açısından, çok sevdiğiniz ve
herkesin de okumasını istediğiniz kitaplardan birkaç tane örnek verir misiniz?
Ahmet Aşkın:
● Cemil Meriç’in başta “Bu Ülke”
olmak üzere diğer kitapları...
● Peyami Safa’nın 9. Hariciye Koğuşu...
● İmam Gazali, Abidler yolu
● Cahit Zarifoğlu, Zengin Hayaller
Peşinde
● Necip Fazıl Kısakürek - O ve Ben
11- Sizi en iyi ifade eden ya da kendinize en yakın bulduğunuz renk
hangisi?
Ahmet Aşkın: Renklerin
hepsini seviyorum... Çocukken bordo mavili renklere âşıktım… Yeşilin tonlarını
ve sonbahar renklerini seviyorum...
12- Bunu siyasi bir soru olarak algılamayın lütfen. Siz Cumhurbaşkanı ya
da Başbakan gibi yetkili birisi olsaydınız yapacağınız ilk şeylerden birisi ne
olurdu? Ülkemizde “önemli bir sorun” olarak neyi görüyorsunuz?
Ahmet Aşkın: Ne olurdu...
Faizin ülkemiz insanlarını sömürmesini önlemek isterdim... Cipsleri ve asitli
içecekleri 18 yaşının altındakilere sattırmazdım... Şiddet içerikli görüntülere
müsaade etmezdim. Cinayet ve intihar haberlerini yayınlatmazdım… Dizilere bir
standart getirir ve kanal sayısını azaltırdım… En başta da okullarımızda eğitim
gören öğrencilerimizin milli şuurlarını arttırıcı faaliyetler içinde olurdum…
İşsizliği en aza indirmek isterdim…
13- Eklemek istediğiniz, değinmek istediğiniz bir şeyler var mı?
Ahmet Aşkın: Değinmek ve
eklemek istediğim bir şey yok… Sorular için iyi çalışmışsınız… Tebrik ediyorum…
Böyle bir etkinlikle beni onurlandırdığınız için ayrıca teşekkür ediyorum… Bizi
okuma zahmetinde bulunan blog dostlarımıza da selam olsun...
Zaman ayırdığınız için ve bu kadar güzel samimi cevaplar verdiğiniz için
ben çok teşekkür ederim. Keyifle okuduğum bir söyleşi oldu. Bu vesileyle sizi
daha yakından tanımış olduk. (:
Ailenizle birlikte doğayla
iç içe, hayırlı, mutlu, sağlıklı ve huzurlu olarak gönlünüzden geçen
güzellikleri yaşayabilmenizi diliyorum. Bizden de size selam olsun…
Bu güzel bloga ulaşmak
için: Ahmet Aşkın’ın Kişisel Blogu bağlantısını kullanabilirsiniz.
Blog Keşif Etkinliğimizde
önümüzdeki hafta “Bir Film İzleyelim Mi” Blogunu konuk edeceğiz inşallah.
Sağlıcakla kalın (:
Dolu dolu içten ve doyurucu bir söyleşi..
YanıtlaSilİkinizin de yüreğine sağlık keyifle okudum.
Çok teşekkür ederim (:
Silİyi olsun diyerek yayın hayatına başlayan bu bloğa söyleşi konuğu olmak kendimi iyi hissettirdi... çok teşekkür ediyorum... ayrıca katkılarınız ve iyi dilekleriniz için de çok sağolun... Bu benim ilk mimim ve ilk söyleşimdi... dilimin döndüğünce sorulara cevap vermeye ve tanışma adına kendimi yansıtmaya çalıştım... umarım okuyanlar da sıkılmadan okurlar... selamlar...
YanıtlaSilBen de sizinle bu güzel söyleşiyi gerçekleştirdiğim için çok mutluyum ve çok keyif aldım. Zaman ayırdığınız için bir kez daha çok teşekkür ediyorum.
SilSeverek okudum. Gerçekten çok güzel bir söyleşi olmuş. Kaleminize sağlık :)
YanıtlaSilÇok Teşekkür ederim (:
SilTanımıyordum Ahmet beyi.Baya bilgi sahibi olmuş olduk sayenizde.Bizim gibi büyük şehirde yaşamasına da valla imrendim :)
YanıtlaSilVesile olduysak ne mutlu (: Doğayla iç içe olmasına ben de imrendim doğrusu. (:
SilNasıl da dolu dolu, keyifli bir yazı olmuş. Bir çırpıda okudum vallahi hiç sıkılmadan.. :)
YanıtlaSilYayını hazırlarken ben de aynı şeyleri yaşadım (: sağ olsun Ahmet bey dolu dolu cevaplar verdi.
SilTeşekkür ederim size de (:
Gerçekten çok güzel bir söyleşi olmuş. Keyifle okudum :)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim (:
SilKeyif alarak okudum. Emeklerinize sağlık :)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim (:
Sil