30 Kasım 2017 Perşembe

Bir Aşk ve Birçok Samimiyet


Bir arkadaşım vardı. Bir gün okulda bir kız gördü ve o kıza âşık oldu. Hani ilk görüşte aşk derler ya, tıpkı onun gibi.

Günlerce kızı uzaktan uzağa izledi, neredeyse adım adım takip etti. Ama hiçbir zaman onu rahatsız etmedi. Onunla konuşmaya bir türlü cesaret bulamıyordu. Fakat içinde günden güne büyüyen aşkı onu yiyip bitiriyordu. Bu işe bir çözüm bulmak, duygularını ifade etmek istedi ve sonunda bir mektup yazmaya karar verdi.

Bu kararı verdikten sonra arkadaşım mektubu yazmış ve okul çıkışında kızın indiği durakta inip, kıza vermiş. Kız daha mektubu okumadan durumu anlamış ve böyle bir şeyin olmayacağını güzel bir dille ifade ederek arkadaşımı reddetmiş ama mektubu da alıp çantasına koymuş. Arkadaşım boynu bükük, üzgün ama aşkını itiraf etmiş olmanın verdiği mutlulukla oradan ayrılmış. Verdiği mektubuna da cevap alamamış. Kim bilir o mektubu belki de hiç okumamıştır…

26 Kasım 2017 Pazar

Eğitimde Feda Edilecek Tek Bir Fert Yoktur

Atatürk Sözleri

Eğitimde gönüllü öğrenme ve zorunlu öğrenme olmak üzere iki tür öğrenmeden bahsedilir. Zorunlu öğrenme biçiminde eğitime zorunlu olarak katılım sağlanır ve sonunda da bir sınama/sınav vardır. Okul hayatımızdaki öğrenme biçimi daha çok buna girer.

Gönüllü öğrenmede ise bireyin isteği ve tercihi söz konusudur. Birey bir eğitimi ya da bir kitabı kendi arzusuyla seçer ve bu tür eğitimin sonunda genelde bir sınav olmaz. Ve bence eğitimin kalitesini arttırabilecek önemli faktörlerden birisi de gönüllü öğrenme biçimidir. Zira pek çoğumuz zorla bir şey yapmaktan hoşlanmayız ve sevdiğimiz şeyleri yapmayı daha çok arzularız.

23 Kasım 2017 Perşembe

Geçmişi Geride Bırakmak

herkes hata yapar, hata yapmak
“Kul hatasız olmaz” sözü ne güzel bir sözdür. Adeta kul olmakla hata yapmak arasında sıkı bir ilişki olduğunu vurgular.

Hepimizin bilerek ya da bilmeyerek, farkında olarak ya da olmayarak yaptığımız hatalarımız vardır. Benim de geçmişte pek çok hatalarım oldu. Fakat onları hata olduklarını onları yaparken değil de bugün fark ediyorum.

Geçenlerde yine aklıma yaptığım bazı hatalarım geldi ve kendi kendime epeyce üzüldüm.

11 Kasım 2017 Cumartesi

Sol Ayağım - Christy Brown

Kitabın adı: Sol Ayağım
Yazarı: Christy Brown (Çevirmen: Filiz Kahraman)
Nemesis Kitap, 189 Sayfa

Bu kitabın adını birkaç yıl önce bir arkadaş ortamında duymuştum. Kitaptan bahseden arkadaşım, sadece sol ayağını kullanan yazardan övgüyle bahsediyordu ve azim ve kararlılığa, çalışılınca başarılı olunabileceğine örnek olarak gösteriyordu. O günden bu yana kitap zihnimin bir köşesinde hep duruyordu. Geçen hafta kütüphanede görünce ödünç aldım.

Sol Ayağım” kitabı bir otobiyografi kitabı. Yazar kitapta çocukluğundan başlayarak gençliğine kadar geçen süreyi, bu sürede yapabildiklerini, yapamadıklarını, duygularını, düşüncelerini, hayata bakışını ve insanların kendisine bakışını edebi bir üslupla kaleme alarak kendi hayat hikâyesini anlatıyor.

5 Kasım 2017 Pazar

Blog Yazmak Kazandırır

blog yaz para kazan
İnternet dünyası ve bloglarla tanışmam bundan 7-8 yıl öncesine dayanır. Fakat o yıllarda bir kişisel blog açacak kadar tecrübem ve bilgim yoktu. Bu sebeple o yıllardan kalma bir blogum yok. Ama yine de bir blog açma fikri o yıllardan beridir içimde duruyordu. Nasip bu senenin Mayıs ayınaymış (:

İyi Olsun Blog’u açmadan önce bloglara dair bir araştırma yapmıştım. Farklı sitelerde farklı bilgiler yer alıyordu. Fakat daha çok ön plana çıkan başlık “Blog Yaz Para Kazan” şeklindeydi. Yani blog=para gibi bir formül sunuluyordu. Bir yerde haklıydılar fakat bu başlık bence eksik kalıyor. Zira blog yazmak para kazanmaktan çok daha fazla ve faydalı şeyler kazandırıyor insana. Yaklaşık 6 aylık tecrübem bile bunu görmeme yetti.

1 Kasım 2017 Çarşamba

En İyi Araba

en iyi araba hangisi

Birkaç yıl önce, babaannem hayattayken diyabet, tansiyon, kalp gibi bir takım sağlık sorunları vardı. O sebeple sık sık hastaneye gitmek zorunda kalıyordu. Fakat o yıllarda kendimize ait bir aracımız yoktu. O yaşlı ve hasta haliyle ya toplu taşıma aracı kullanıyorduk ya da birilerine bizi hastaneye götürmesi için ricada bulunuyorduk.

Bir akrabamız bu konuda bize çok yardımcı oldu. Allah ondan razı olsun. Her ne zaman arayıp haber versek hemen arabasıyla gelip bizi hastaneye götürüyordu. Hiçbir zaman tek kelime olumsuz bir şey dememesine rağmen, biz ona karşı kendimizi hep mahcup hissediyorduk. Daha sonra Allah bize de nasip etti ve iyi kötü bir araba aldık ve onu kullanmaya başladık.