Haftada 1 Kitap Bitirme Fikrim
Geçtiğimiz günlerde internette dolaşırken okumak üzerine
yazılmış bir yazıya rastladım. Yazar, ülkemizde kitap okuma oranının
düşüklüğünden yakınarak basit bir öneride bulunuyordu. Bir kitabı ortalama 350
sayfa var sayarak, günde sadece 1 sayfa kitap okuyarak yılda en az 1 kitap
okunabileceğinden bahsediyordu ve kendince yorumlar yaparak güzel bir şekilde
izah ediyordu durumu.
Bu yazıyı okurken kendi kendime düşünmeye başladım.
Okumayı seven birisi olarak son zamanlarda aslında okumaktan biraz uzak
kaldığımı üzülerek fark ettim. Kendi kendime buna bir çözüm bulmak adına
düşünürken aklıma haftada en az bir kitap okuma/bitirme fikri geldi ve bu fikri
uygulama kararı aldım.
Bu fikrimi uygulamaya başlarken merak edip, Türkiye’deki
okuma oranlarını araştırdım. Sizce ülkemizdeki güncel okuma oranları ne
durumdadır? Gelin önce ona bakalım ve sonra “haftada bir kitap bitirme” fikrim
üzerine devam edelim.
Türkiye’de Kitap Okuma Oranı (Güncel Verilere Göre):
TÜİK verilerine göre Türk insanının ihtiyaç listesinin 235. sırasında kitap yer alıyormuş. Hal böyle olunca okuma oranları da ona göre
düşük çıkıyor.
Uluslar Arası Yayıncılar Birliği 2016 verilerine göre
Türkiye’de kişi başına 8,4 kitap düşüyormuş.
En fazla kitap okuyan ülkelerin başında Fransa ve
İngiltere geliyormuş. Adamların okuma oranları %21 civarında, bu oranı %14 ile
Japonya ve %12 ile ABD takip ediyor. Diğer bazı batı ülkeleri de bu sıralamayı
takip ediyor. Tahmin edin bakalım, bizim okuma oranımız nedir? Bence korkunç
bir rakam: Türkiye’nin okuma oranı 0.01 yani binde bir gibi bir orana tekabül
ediyor.
Aslında TÜİK verilerine göre basılı kitapların sayısı
artıyor. Örneğin elektronik kitaplar dâhil olmak üzere 2008 yılında 32 bin
kitap basılmışken, 2014 yılında bu oran 50 bini aşıyor. Ama gelin görün ki
okuma oranımız artmıyor.
Okuma oranımızın artmamasının sebebini ise diğer veriler
çok güzel açıklıyor bence. Zira insanımız televizyon izlemeye günde 6 saat,
internete ise 3 saat ayırıyormuş. Kitap okumaya ise ayırdığımız süre ise sadece
1 dakikaymış! Hal böyle olunca okuma oranımızın düşük çıkması çok normal bence.
İşin bir de maddi boyutu var elbette. Araştırmalara göre
bizim kitaba ayırdığımız miktar 25 cent’e tekabül ediyormuş. Ben bu verilere
inanıyorum. Özellikle maddi olarak harcamaların verilerine. Zira her şeye para
harcarken bunu çok rahatlıkla yapıyoruz fakat iş kitap almaya gelince elimizin
cebimize gitmediğini düşünüyorum. Bunu yaşadığım basit bir örnekle de açıklamak
istiyorum.
Yakın zaman önce, ihtiyaca binaen ‘acaba kendime yeni bir
cep telefonu mu alsam’, diye düşünerek, yoldan geçerken elektronik ürünler
satan bir mağazaya uğradım. Amacım biraz fiyat araştırması yapmak, uygun bir
şeyler bulursam belki satın almaktı.
Uzun zamandır telefon piyasasını takip etmiyorum ama
biliyorum ki fiyatlar oldukça yüksek. Mağaza görevlisine orta halli bir telefon
baktığımı söyledim. Bana en uygun fiyatlı olanlarından bir tane gösterdi.
Fiyatını sorduğumda ise 900 TL dedi ve ayda 90 TL’ye taksit yapabileceklerini
söyledi.
Binlerce liraya cep telefonunun satıldığı günümüzde 900
TL fiyatı kimisi için çok pahalı bir rakam değil. Aslında bana da biraz
uygunmuş gibi geldi.
Tüm bu anlattıklarımdan şuraya gelmek istiyorum: aylık 90
TL telefona vermek pek çoğumuz için bir külfet olmayabilir hatta çok uygun bile
olabilir ama bu parayı aylık kitaba verelim desek, eminim ki pek çoğumuz buna
razı olmayacaktır. Elbette bunun istisnaları var. Fakat bu istinasları genel
duruma oranlarsak ne kadar az olduğunu görürüz. Neyse, bu örneğin kitaba
ayırdığımız bütçemizi anlamaya, anlatmaya yeteceğini düşünüyorum.
Ülkemizdeki okuma(ma) oranlarına değindikten sonra,
gelelim “Haftada bir kitap bitirme” fikrime.
Haftada 1 Kitap Bitirme Fikrim!
Bu fikri hayata geçirme adına hemen harekete geçtim. Evde
de okumadığım bazı kitaplarımın olmasına rağmen, kütüphaneye gidip oradaki
seçenekler arasından tercih yapmayı uygun gördüm. Evimizin kütüphaneye yakın
olması avantajından yararlanarak hemen soluğu kütüphanede aldım (:
Kütüphaneye giderken aklımda, Deyimler ve Öyküleri
serisinin 4. Kitabını almak vardı, önce onu aldım ve yanına bir başka kitap
daha almak istiyordum. Ama alacağım kitabı önceden belirlememiştim. Türkçe
Roman rafına yaklaştım ve raftaki kitaplara bakınırken Elif Şafak’ın, “Ustam ve
Ben” kitabını gördüm. Bu kitap çıkalı birkaç yıl oluyor fakat bu zamana kadar
okumadığım ve merak ettiğim için onu almayı tercih ettim.
Bir de 4,5 yaşındaki yeğenim için bir masal kitabı aldım.
Kendisi okumayı bilmiyor fakat benden hikâyeler dinlemeyi çok seviyor. Ben de
bu masal kitabını ona okumak için aldım. Bize böyle hikâyeler anlatan, masallar
okuyan birileri olmadı ama onun olsun istiyorum. Kahraman bir dayı olmak bunu
gerektirir diye düşünüyorum (:
Böylece “her hafta en az bir kitap” projemin ilk aşaması
başlamış oldu. Tabi ki bu “1” rakamı en asgari olanı ifade ediyor. Allah’tan
dileğim odur ki, bunu devam ettirebilirim ve haftada en az 1 kitap okurum. Bunu
başarabileceğime inanıyorum.
“Yahu nasıl okuyacağız haftada bir kitabı?” sorusunun
cevabı ise çok basit. Biraz televizyondan, biraz internetten feragat ederek.
Günde sadece yarım saat bile ayırsak eminim ki başarılı oluruz. Herkesin
durumunun farklı olduğunu göz önüne alıyorum ama insanın isterse
başarabileceğine de inanıyorum.
Tabiki burada şunu da belirtmek gerekir ki, her kitap aynı nitelikte değil. Bazı kitapları belki bir günde okurken bazılarını okumak için daha fazla zamana ihtiyaç duyabiliriz. Burada kastettiğim ortalama bir kitap. Tabi ki aşağıdaki gibi bir kitabı bir haftada bitirmek elbette zor olacaktır. (:
![]() |
En Kalın Kitap Bu Olsa Gerek (: |
Bu süreci burada anlatacağım ve bunu hep
birlikte göreceğiz inşallah. Okudukça burada yazmayı ümit ediyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız bizim için çok değerlidir. Lütfen yorum yapın.