28 Eylül 2017 Perşembe

Gençlerle Başbaşa - Ali Fuad Başgil

gençlerle başbaşa kitabı

Kitabın Adı: Gençlerle Başbaşa
Yazarı: Ord. Prof. Dr. Ali Fuad Başgil
Yağmur Yayınları, 80 Sayfa

Gençlerle Başbaşa kitabını uzun zaman önce bir yerlere not etmiştim ve hep aklımın bir köşesinde duruyordu. Fakat bir türlü okumak nasip olmamıştı. Geçen gün bir başka kitapta kendisine ısrarla atıfta bulunuluyordu ben de ona istinaden gidip kütüphaneden ödünç aldım.

Bu kitap genel anlamda bir kişisel gelişim kitabı özelliği taşıyor. Fakat bu güne kadar okuduğum diğer kişisel gelişim kitaplarından çok farklı olduğunu düşünüyorum. Çünkü diğer kitaplar genelde aynı ifadeleri kullanarak “istersen başarırsın, çalışırsan başarırsın, başarırsan zengin olursun” gibi konuları işliyorlar. Maddi olarak başarmanın yollarını anlatıyorlar. Fakat Gençlerle Başbaşa kitabı, maddi olarak başarılı olmanın yanında manevi olarak da mutlu ve başarılı olmayı anlatıyor. Yani boş iddia ve öneriler yerine altı dolu ve uygulanabilir şeyler anlatıyor.

27 Eylül 2017 Çarşamba

Şiir Seçkisi - 2

Geçenlerde şiir seçkisi 1 yayınını paylaşmıştım. Bugün ikinci seçki ile karşınızdayım. Bu seçkide birbirine yakın şiirler seçtim. Yine 3 şiir paylaşacağım ve üçünün de konusu birbirine yakın. Okuyunca ne demek istediğimi anlayacaksınız.

Bu kez bir de değişiklik yaparak 2 şiirin seslendirilmiş şeklini veriyorum. Güzel seslendirilince şiirler de farklı bir anlam kazanıyor bence.

Buyurun:


24 Eylül 2017 Pazar

Güven

güven tabakası
Geçtiğimiz günlerde şehir içinde arabayla bir yere gidiyordum. Yol üzerinde, kaldırımda ellerinde pazar poşetleriyle yürümeye çalışan, benden yaşça büyük olduğunu tahmin ettiğim ve hiç tanımadığım bir bayana rastladım. Bu bayan pazar alışverişi yapmış, iki eline de birkaç tane poşet geçirmiş o halde yürümeye çalışıyordu. Bulunduğu konum öyle bir yerdeydi ki, alışveriş yaptığı yerden oraya kadar en az 10 dakika yürüme mesafesiyle gelmişti ve gideceği yere de en az 10-15 dakika daha yürümesi gerekiyordu. Zira yakınlarda pek ev görünmüyordu. Üstelik gideceği yer ileriye doğruysa biraz dik bir yokuşu da tırmanması lazımdı.


O bayanın bu durumunu görünce arabayla yanına durup: “Gideceğiniz yere kadar bırakabilirim” demek geldi içimden. O bayanın yerinde ya da yanında bir erkek olsaydı bunu hemen yapardım ama tek başına bir

19 Eylül 2017 Salı

Bugünlerde Hayat

not kağıdı
Bugünlerde blog dünyasından biraz uzak kaldım. Hem burada yazmadığım gibi diğer blogları da takip edemiyorum, okuyamıyorum. Ama merak etmeyin, bu sizi unuttuğum ya da önemsemediğim için değil, başka sebepleri var elbette. Onlar neler mi? Buyrun:

Bugünlerde Biraz Yorgun ve Durgunum:
Havaların değişmesi, mevsim geçişleri pek çok insanı etkiliyor ama ben kronik bir hasta olduğum için ben de daha büyük etkiler bırakıyor sanırım. Geçen yıl daha ağır geçirmiştim ama bu yıl henüz çok bir sıkıntı yaşamadım fakat her an yaşayabilirim. Üzerimde bir yorgunluk var. Mesela dün tüm gün yattım neredeyse.

15 Eylül 2017 Cuma

Seni Seven Biri Var - Ömer Sevinçgül

Seni seven biri var kitabı
Kitabın adı: Seni Seven Biri Var
Yazarı: Ömer Sevinçgül
Carpe Diem, 190 Sayfa

Ömer Sevinçgül’ü ilk olarak Yazar Olmak İstiyorum kitabıyla tanıdım. O kitabını da çok beğenmiştim ama başka kitabını okumamıştım. Hem bir başka kitabını okumak hem de Nevbahar Durağı Blogunun yazarı Nazik Topcu’nun  tavsiyesine uymak için geçtiğimiz hafta bu kitabı kütüphaneden ödünç aldım. Kitap için Ömer Sevinçgül’e, tavsiye için de Nazik Topcu’ya teşekkür ederim (:

Kitap felsefe ve inanç konularını işliyor. Bazı kavramları, felsefi akımları, üzerinde tartışılan imani meseleleri açıklıyor. Ama bunu yaparken yazarın ustalığını görüyoruz. Zira yazar bilgi veriyor ama bunu doğrudan yapmıyor. Oluşturduğu iki karakter aracılığıyla, sohbet ediyormuş gibi yaparak, anlatmak ve açıklamak istediği konuyu okuyucuya sunuyor. Bu yönüyle okurken insan sıkılmıyor. Tabiri caizse hem keyif alarak okuyor hem de bilgilenmiş oluyor.

13 Eylül 2017 Çarşamba

Elveda Selim Gündüzalp


Dün gece sosyal medyada gezinirken Selim Gündüzalp Vefat Etti haberini gördüm. Hemen internette araştırdım ama bir bilgiye ulaşamadım. Sanırım olay yeni olduğu için hemen haberlere düşmemişti. Bu haberi gördüğüm kaynağın sağlam olduğunu bildiğim için haberin doğru olduğuna inandım ve bu beni çok üzdü gerçekten.

Selim Gündüzalp’i daha önce blogda da yazdığım Deyimler ve Öyküleri -1 kitabıyla tanıdım. Selim Gündüzalp kimdir diye kısaca bir araştırma yapmıştım o zamanlar ve herkesin çok iyi bir insan dediğini görmüştüm. Herkes övgüyle bahsediyordu kendisinden. Hatta Ramazan ayında katıldığı birkaç programa denk geldim. Tıpkı insanların dediği gibi inançlı, samimi, dolu dolu bir insandı. Kendisi hakkında az bir bilgiye sahip olmama rağmen bir muhabbet duymuştum. Öyle ki bir gün kendisiyle tanışabilmeyi, konuşabilmeyi ümit ediyordum.

12 Eylül 2017 Salı

Şiir Seçkisi -1

Her şiiri sevdiğim söylenemez ama genel olarak şiirleri hep sevmişimdir. Yeni bir şiire rast geldiğimde okurum ya da birisi seslendiriyorsa dinlerim. Eğer hoşuma giderse bir yerlere not alırım. Bu şekilde not aldığım, kimisini ezberlediğim, kimisini de zaman zaman dinlediğim birçok şiir var.

Sevdiğim bu şiirleri sizlerle de paylaşmak istedim ama nasıl bir yol izleyeceğime karar veremedim ilk başta. Seçtiğim tüm şiirleri şairleri ve sadece şiirin adıyla bir liste yapıp paylaşmak fikri geldi aklıma. Ama böyle olunca da herkesin o şiirleri teker teker bulması zor ve uğraştırıcı olur diye düşündüm. O sebeple seçtiğim şiirleri olduğu gibi paylaşmaya karar verdim. Liste biraz uzun olduğu için hepsini bir yayında yazmak istemedim. O yüzden birkaç bölüm halinde yayınlamayı düşünüyorum. Her yayında şiirlerin uzunluğuna göre 3-4 şiiri vermeyi planlıyorum, nasip olursa.

6 Eylül 2017 Çarşamba

Aranızda Selamı Yayınız


Ben küçükken babaannem çarşıya, pazara alışverişe ya da bir işini halletmeye giderken yanında beni de götürürdü. En küçük erkek torun olarak ona eşlik ederdim. O yıllara ait zihnimde pek bir hatıra yok. Sadece babaannemle dışarı çıktığımız zaman babaannemin kendi yaşıtı kadınlara selam verdiğini hatırlıyorum. Bunu neden hatırladığımı da bilmiyorum ama o sahne zihnimde hep canlı kalmıştır.

Babaannem bir elimden tutardı, öyle giderdik gideceğimiz yere. Yürüdüğümüz kaldırımda karşıdan bir kadın geldiğinde babaannem ona selam verirdi, o kadın da babaanneme karşılık verirdi. Bazen de karşıdan gelen kadın önce selam verirdi, babaannem ona karşılık verirdi. Ben bu durumu anlayamazdım ve önce kimin selam vermesi gerektiği konusunda nasıl anlaştıklarına şaşar kalırdım. Sağdan giden mi selam verirdi önce yoksa soldan giden mi?

4 Eylül 2017 Pazartesi

Dar Kapı - Andre Gide

Dar kapı kitabı timaş

Kitabın adı: Dar Kapı
Yazarı: Andre Gide (Çevirmen: Buket Yılmaz)
Timaş Yayınları, 139 Sayfa

Dar Kapı, Okuma Listemde yer alan kitaplardan bir tanesiydi. Bir kitapta övgüyle bahsediliyordu kendisinden ve ben de hemen not almıştım. Kitabın yazarı Nobel ödüllü bir yazarmış. Bayramdan önce kütüphanede görünce ödünç aldım.

Kitap kısa olduğu için aslında birkaç gün gibi kısa sürede bitirilebilecek bir kitap. Ben bayramdan önceki günlerde okumaya başladım. Biraz okudum ve araya bayram telaşı ve bayram girince pek okuyamadım. Ancak bugün bitirebildim. Araya giren onca zaman olunca kitapta da kopmalar yaşadım açıkçası. Bu yönüyle kitap bende biraz talihsizliğe uğradı diyebilirim. Yine de zevk alarak okudum.

2 Eylül 2017 Cumartesi

Kitap Listesi

Okumak Listesi

İlkokul ve ortaokul yıllarımda arkadaşlarımın ekseriyeti benim gibiydi. Yani kitap okumakla araları çok iyi değildi. Elbette çok iyi kitap okuyucuları vardı ama sayıları azdı. Bizler az kitap okuyanlar olarak sürekli bir arada olduğumuz için neler kaybettiğimizi anlayamıyorduk.

Liseye geçip de farklı insanlarla bir araya geldiğimiz zaman neler kaybettiğimi anlamış oldum. Zira bazı arkadaşlarım liseye gelene kadar pek çok kitap okumuşlardı ve onların hayata bakışlarıyla, konuştukları şeyler çok farklıydı. Okudukları kitaplardan edindikleri bilgiler onları çok geliştirmişti. Onlarla aramızdaki bu farklı üzülerek fark ettim. Ve kaybolan zaman için yapacak bir şey yoktu.

1 Eylül 2017 Cuma

Bayramlar Bizi Bir Yapar

Birlikten güç doğar

Otobüsten inip kent meydanına doğru yaklaştığım sırada 30 Ağustos Zafer Bayramı töreni başlamak üzereydi. Son komutlar verildiğinde meydanın alt tarafındaydım. Komut veren yetkili: “Sizleri Ulu Önder Atatürk ve Aziz Şehitlerimizin Manevi Huzurunda 1 Dakikalık Saygı Duruşuna ve Akabinde İstiklal Maşımızı Söylemeye Davet Ediyorum” dedi ve saygı duruşu müziği çalınmaya başladı. O andan itibaren o meydan ve çevresinde tüm hareketlilik durdu.

Genci yaşlısı, kadını erkeği herkes elindeki işini bırakıp, arabasını durdurup saygı duruşuna geçti. Ardından o şanlı istiklal marşımız okunmaya başladı. Herkes içten bir heyecanla eşlik etti milli marşımıza. Herkes aynı duygularla tek yürek olmuştu. Hepimizin olan bir vatanımız, bir bayrağımız, bir bayramımız, bir marşımız ve bunlar uğrunda canını vermeye hazır insanımız vardı. Ne güzel bir tablo çıkmıştı ortaya ve bunun karşısında duygulanmamak elde değildi. Gururla gözlerim doldu.