Kitabın adı: Mavi Kuş
Yazarı: Mustafa Kutlu
Dergâh Yayınları, 210 Sayfa
Hikâye kitaplarını hep severek okurum. Belki bu sevgim
beni biraz da bu alanda yazmaya itiyor. Her ne kadar blogda, yazdığım hiç bir hikâyeyi
yayınlamış olsam da zaman zaman kendimce hikâyeler yazıyorum. Kim bilir, belki
bir gün, zamanının geldiğine inandığım bir vakit yayınlarım bazılarını.
Mustafa Kutlu’nun kitapları da daha çok hikâye türünde
olduğu için, hep severek okurum. Bu zamana kadar sanırım 5-6 kitabını okudum
ama tüm kitaplarını okumak gibi de gizli bir hedefim var nasip olursa. Mustafa
Kutlu, şuan yaşayan önemli hikâye yazarlarımızdan birisidir. O yüzden kıymetini
daha iyi bilmemiz lazım.
Geçenlerde bir blogda bir arkadaş, okuduğu bir Mustafa
Kutlu kitabını bloguna taşımış. Bir başkası da bu ismi ilk defa duyduğunu yorum
olarak belirtmiş. Bu yorumu okuduğumda çok şaşırmıştım. Aslında şaşıracak bir
durum yoktu. O kişi pek tabii olarak Mustafa Kutlu’yu duymamış olabilirdi. Benim
de duymadığım onca yazar ve kitap var. Ama ben Mustafa Kutlu’nun kitaplarını
severek okuduğum için bu yorum bana çok garip gelmişti.
Mavi Kuş kitabını, gizli hedefim olan “Mustafa Kutlu’nun
tüm kitaplarını okumak” fikrinin bana verdiği itici güçle, geçtiğimiz günlerde
kütüphaneden aldım. Büyük bir heyecanla da okudum. Diğer kitaplarında
hissettiğim duyguları bu kitabında da hissettim. Bu kitabı da çok sevdim.
Kitaba birkaç gün önce başlamış, birazını okumuştum. Özellikle
bugün kalan kısmını bir çırpıda okuyunca, sanki film izliyormuşum gibi oldu.
Mavi Kuş aslında, kapak fotoğrafında resmedilen otobüsün
adı. Tüm kitap, otobüsün köyden yola çıkıp, tren istasyonuna varmasını
anlatıyor. Ve tabiî ki bu yolculuk sıradan bir otobüs yolculuğu değil. O otobüse
binenlerin farklı hayat hikâyeleri anlatılıyor. Yani özünde bir otobüs
yolculuğunun hikâyesi gibi görünse de, içinde bambaşka hikâyeler var.
Daha fazla ayrıntı verip kitabın büyüsünü bozmak
istemiyorum. Hikâye severlere tavsiye ederim. Hikâye kitapları okumayı sevip de
Mustafa Kutlu kitaplarıyla tanışmamış olanlara da bir an önce tanışmalarını
ayrıca tavsiye ederim.
Kitapta altı çizilecek, bir yerlere not alınacak çok
cümle var. Hepsini buraya taşımak isterdim ama bu yazı amacından sapsın
istemedim. Sadece kitapta yer alan şu ünlü beyti burada paylaşmak istiyorum.
Şeb-i yeldayı müneccimle muvakkit ne bilir,
Müptela-ı gama sor kim geceler kaç saat.
Günümüz
Türkçesiyle:
(En uzun gecenin hangisi
olduğunu takvim yapanlar ve yıldız ilmi ile uğraşanlar ne bilsin!
Aşk yüzünden gam müptelası
olmuşa sorun ki geceler kaç saattir!..)
Mustafa Kutlu'nun tüm kitaplarını okumak gibi hedef bende de var. Ama çok yavaş ilerliyorum maalesef :(
YanıtlaSilSon beyit çok anlamlı. Yeniden hatırlamak güzel. Emeğin için teşekkürler...
Bu hedefte ben de yavaş ilerliyorum. Ama bundan şikayetçi de değilim, zira yavaş ilerleyince tadını çıkara çıkara ilerlemiş gibi hissediyorum.
SilBi de Mustafa Kutlu'nun kitaplarını okumak, çok bölümlü bilgisayar oyunu oynamak gibi. Yani bir kitabını okuyorum, çok hoşuma gidiyor. Bir sonrakini merak ediyorum. Onu da okuyorum bir sonrakini merak ediyorum. Öyle bir şey (:
Ben teşekkür ederim. Son beyit benim için de ayrı bir anlam ifade ediyor.
Affınıza sığınarak bu yazarı benim de ilk kez duyduğumu söylemek isterdim ve hemen ardından altı çizilesi cümleleri burada görmediğim için üzgün olduğumu da belirtmek istiyorum,yazarı biraz daha tanımakta katkısı olurdu kanımca.
YanıtlaSilBeyit çok güzel ve derin anlamlı.
Hayırlı sabahlar.
Mustafa Kutlu gibi nice değerli yazarlardan haberimiz olmadığı oluyor bazen. Ama hikaye türünde okumayı seviyorsanız kendisinin kitaplarını tavsiye ederim. Ve eminim siz de seversiniz. Benim nazarımda kitaplarının ve kendisinin ayrı bir yeri var.
SilTavsiyeniz için teşekkür ederim. Bir daha bir kitap hakkında yazdığımda, altı çizili cümlelerden bazılarına yer vereyim, inşallah.
Size de hayırlı sabahlar, mutlu günler (: