Bugün kendi kendime düşünürken aklıma bazen neden yazı
yazamadığım geldi. Biraz da bunun üzerinde düşündüm ve aşağıdaki maddeleri
buldum kendimce.
İşte yazamama nedenlerim:
1-
Bir muhabbete zorla dâhil edilmem:
Bu durumu özellikle öğrenci evinde kalırken yaşıyordum. Oda
arkadaşım, ki kendisi aynı zamanda en iyi arkadaşımdı, ben yazı yazarken
benimle konuşmaya başlıyordu. Yani ben tam yazıya konsantre olmuşum, aklıma bir
şeyler gelmiş ve ona yoğunlaşmışım, tam bir şeyler yazıyorken, arkadaşım benim
yaşadığım o heyecanlardan habersiz pat diye bir şey soruyordu ya da bir şeyler
anlatmaya başlıyordu. Haliyle benim tüm dikkatim dağılıyordu ve arkadaşıma
cevap vereceğim derken yazı yazmayı bırakıyordum ve yazı yarım kalıyordu. Böyle
pek çok yazıyı yarım bıraktım ve devam ettirmedim sanırım. Ama olsun. Arkadaşımın
canı sağ olsun (: Böyle arkadaşlar her zaman bulunmuyor.
Bu durumu şu aralar bazen evde de yaşıyorum. Tam blog
için bir şeyler yazarken ev halkından birileri gelip ya bir şey soruyor ya bir
şeyler anlatıyorlar ya da bir şeyleri yapmamı istiyorlar. Ben de yazı yazmayı
bırakıp onlarla ilgileniyorum, konuşuyorum, istediklerini yapmaya çalışıyorum. Doğal
olarak da ya yazı yarım kalıyor ya da heyecanını yitiriyor. Ama yine de olsun
(: Çok değerli aile fertlerimin de canları sağ olsun. Neticede yazdığım yazılar
benim için çok değerli olsalar bile, ailem kadar değerli değiller.
2- Sosyal
Medya, İnternet ve Facebook:
Bu madde daha çok benim kendimle yaşadığım bir sorun. Bilgisayarımı
genelde bir şeyler yazmak için açıyorum ve açmadan önce zihnimden sadece yazı
yazmayı geçiriyorum. Ama bilgisayarı açınca ilk işim yazı yazmak değil, sosyal
medyaya, maillere, bloga, diğer bloglara bakmak oluyor. Bu da yazı yazmama
engel oluyor. Çünkü zihnim dağılıyor ve yazacağım şeyden kopup gidiyorum.
Hatta bazen yazı yazmak için bilgisayarı açıp da, tek
kelime yazmadan bilgisayarı kapattığım oluyor. Bu konuda kendime çeki düzen
versem iyi olacak sanırım. Zararını ben çekiyorum sonra (:
3-
Telefonumun çalması:
Bu durum aslında biraz yukarıdaki 1. madde ile benzerlik
gösteriyor. Zihnimde taslağını oluşturmuş olduğum yazıya yoğunlaşmış, yazmaya
çalışıyorken birden telefonum çalıyor ve ona bakmak durumunda kalıyorum. Bazen muhabbet
uzuyor tabi ve yazıya geri dönmek zor oluyor. Ama olsun. Arayanların da canları
sağ olsun (:
Yine her zaman arayabilirler ve her zaman telefona cevap
vermekten mutluluk duyarım, yazı yazıyor olsam bile.
.
4-
Yeğenimin bilgisayarda oyun oynamak istemesi:
Bu madde pek sık yaşamasam da ara ara yaşadığım bir
durum. Yani şöyle ki; ben yazılarımı genelde akşamüzeri yazıyorum ve o saatte
yeğenim dışarıda oyun oynuyor oluyor. O sebeple gelip de “dayı bana oyun açar
mısın?” demiyor. Ama akşam yazı yazarken bu soruya muhatap oluyorum. Hatta daha
dün akşam bu sahneyi yaşadım.
Akşam yemeğinden sonra, uzun süredir yazmayı düşündüğüm
yazıyı yazmak için kendimi hazırladım. “Bu yazıyı bu akşam yazmalıyım” dedim. Yazıyı
yazmak için bilgisayarımı açmıştım ki, çok geçmeden 4,5 yaşındaki yeğenim
yanıma geldi. “Dayı bana oyun açar mısın” diye sorunca dayanamadım. Olur dedim.
Günlerdir ertelediğim yazıyı biraz daha erteleme kararı aldım ve yeğenime
istediği oyunları açtım.
Bu yaştaki bir çocuğun bilgisayar oyunlarına alışmasına
karşıyım ama sürekli bundan mahrum bırakılmasını ve bu konuda cahil kalmasını da
istemiyorum. O yüzden çok fazla oynamasına müsaade etmeden, hevesini alacak
kadar oynadı. Her ne kadar yazma hevesim o an için kırılsa da olsun. Kahraman bir
dayı olmak bunu gerektirir (:
Yeğenimin de canı sağ olsun. Yazı yazmak ertelenebilir
ama bir çocuğun mutlu olması ertelenmemeli bence. Bir çocuğun mutluluğu pek çok
şeye değişilir, değişilmeli.
5-
Diğer sebepler:
Ve diğer sebepler. Bazıları sudan sebepler olsa bile (:
İnsanın canı bazen yazı yazmak istemiyor. Yani bende öyle
oluyor bazen. O yüzden yazmıyorum. Yazı yazmaya zorlamak için bilgisayarımı
açıyorum ama sonra canım yazı yazmak istemediği için internette gezinip
duruyorum. Bazen de yazmaya kendimi hazır hissetmediğim için yazamıyorum.
Bazen de hevesimi kaçıran bir haber alıyorum. Bunun gibi şeyler yazmama engel
oluyor. Benim de canım sağ olsun (:
Yazı yazamamama neden olan şeyleri 5 maddede özetlemeye
çalıştım. Aslında biraz daha düşünsem bu maddeler çoğalabilir ama bu kadarı
yeter şimdilik. Yeni maddeler bulursam belki onları da bir başka “yazamama
nedenlerim” başlığı altında toplarım.
Sizin de yazamama nedenleriniz var mı? Bunların
benzerleri ya da benzersiz başka nedenler. Merak ediyorum doğrusu (: Varsa
yorumlarınızı bekliyorum. Özelden yazmak isteyen olursa e-posta adresi iyiolsunblog@gmail.com heyecanla
bekliyorum.
Bazen yazamıyor olsak bile yazmaktan vazgeçmeyelim. Yazalım
iyi olsun (:
heeey olsun yine de yazıyorsun yaaa. alıştırdım kendimi, ne olursa olsun her durumda yazıyom blogaaa :) bi de aramıza hoşgeldiiin :)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. Blog yazarları hep iyi insanlar. Hiç kötüsüne rastlamadım. o sebeple gerçekten çok hoş buldum :)
SilBlogunuzu ilgiyle takip ediyorum. Sizin gibi her durumda güzel yazılar yazamasam da bir şeyler yazmaya çalışıyorum. iyi olsun diye (:
evet bizim bu çevremiz çok iyidir. sen de girersin yavaş yavaş. ben de seni tanıtcam getircem arkadaş. ben de okuycam blogunu tabikide. ama üye olmadan okuyom. çünkü olunca bütün arkadaşlar bana da bana da ol diyor. ben de formül buldum. serbest okuyom :) blogunu gezdim yine de gezcem zaten. öyle demeseneee sen de iyi yazıyon kii. bi de bak yaza yaza iyice alışıyoz yazmaya. yani sen de bırakma hiç işte :) iyi olsun diye tabii. bi dee, face hesabın varsa söle, burdaki arkadaşlar orda da birlikteyiz. gruplarımız var. sen de eklersin yazılarının linklerinii. olmazsa blog için açarsın belki bir face. twit ve instada da aynı işte. bak blogumda sağda var adreslerim. bak alışırsın sen deeee ve çok keyif alırsın yaaa :)
Silİnşallah, yavaş yavaş alışıyorum ben de. Blogumu ziyaret etmeniz beni çok mutlu eder elbette. Ve üyelik konusundaki fikriniz de çok güzel bence. İnsan üye olmadan da pek çok blog gezebiliyor.
SilDiğer ağlarda da hesabım ama aktif olarak kullanmıyorum, Facebook hesabım var, blogunuzdaki adresten ulaşırım size inşallah.
Az bir süredir buralardayım ama ilk günden bu yana büyük keyif alıyorum, sizleri tanıdıkça daha çok keyif alacağıma inanıyorum. :)
Bak arkadaş o deeptone var ya! dikkat et. sihirli değneği var; dokundu mu iflah etmezsin daha. Söylemedi deme. Hoş geldin. :))
YanıtlaSilÖneriniz için sağ olun. Dikkat ederim (:
SilHoş buldum, teşekkür ederim. (: