12 Temmuz 2017 Çarşamba

İnsanlığımızı Kaybetmeyelim


Her gün onlarca haber izliyoruz, görüyoruz, duyuyoruz, okuyoruz. Son birkaç günde yaşanan dört ayrı olayın haberini bloguma taşımak istiyorum.

1. Haber:
Olay Başakşehir Belediyesi Geri Dönüşüm Ayrıştırma Tesislerinde gerçekleşiyor. Bu tesiste çalışan Ayşe Demircan isimli bir bayan, makine başında her zamanki işini yaparken çöplerin arasında bir cüzdan buluyor. Cüzdanı alıp içine bakıyor, içinde dolarların ve banka kartlarının olduğunu görüyor. Hemen amirine durumu anlatıyor. Durum yetkililere bildiriliyor ve cüzdanın sahibi bulunuyor.


Cüzdanda 12 bin dolar varmış. Belki o kadının hayatında hiçbir zaman bir arada göremeyeceği bir rakam. Ama bakın o bu yaşadıklarını nasıl anlatıyor:
“Her zaman ki gibi dümenin başında duruyordum. Mal geldi geri itekledim, altından cüzdan çıkınca aldım, baktım. İçinde dolar var. Heyecanlandım, onu da kazanan bir adam. Gerçek sahibine verilmesini istedim. Vicdanım el vermedi onları alıp saklamaya”

Bakın bu cümlesi çok önemli: “Vicdanım el vermedi onları alıp saklamaya”..

Yaşanan diğer bir olayın haberi şöyle:

2. Haber:
Olay Aydın’da yaşanıyor. 82 yaşındaki Nadire teyzenin kocası camiye gidiyor. Yaşlı kadın evde yalnız kalıyor. Bir süre sonra evin zili çalınıyor ve yaşlı kadın kocasının geldiğini zannederek kapıyı açıyor. Ama karşısında kocasını değil de maskeli birini görünce kapıyı kapatmaya çalışıyor. Gücü yetmiyor tabi kadının. Yüzü maskeli hırsız zorla içeri giriyor ve 82 yaşındaki kadına yumruklarla saldırıyor. Etkisiz hale getirdiği kadının boynundaki gerdanlığı ve kolundaki 5 bileziği alarak kayıplara karışıyor. Yaşlı kadın aldığı darbelerden sonra hastanelik oluyor.

Bu haberi görünce 2 yıl önce vefat eden babaannem aklıma geldi. Bir an o yumruklara maruz kalan kadının yerinde babaannemi hayal ettim. Tüylerim diken diken oldu. Çok üzüldüm. Elleri öpülesi o insanlara, yumruklar nasıl kalkıyor? Allah muhafaza.

İnsan bu haberi görünce sormadan edemiyor: vicdanın nasıl elverdi de 82 yaşındaki bir kadına vurabildin diye. Demek ki vicdan var bulduğu parayı sahibine vermek ister, vicdan var para için yaşlı bir kadına el kaldırır.

Gelelim bir diğer habere:

3. Haber:
Olay Antalya’da yaşanıyor. İki arkadaş trafikte motorla hareket halindeyken bir trafik kazası geçiriyorlar. İddiaya göre bir araba motora çarpıyor ve motordaki iki kişi yaralanıyor, araç sürücü kaçarak izini kaybettiriyor.

Kaza sonrası motorda bulunan 29 yaşındaki Melih Sepicioğlu yapılan tüm müdahalelere rağmen hayata tutunamıyor ve beyin ölümü gerçekleşiyor. Ailesi de bir karar alarak oğullarının organlarını bağışlamak istiyor. Doktorlar hemen gerekli müdahaleyi yaparak organları nakil bekleyen 5 hastaya naklediyorlar. Ve o hastalar böylece hayata tutunuyor.
Evet, 29 yaşındaki genç bir vatandaşımızın, kardeşimizin hayatını kaybetmesi çok acı ve üzüntü verici bir olay. Ama hasta olan 5 kişiye de umut olması sevindiriyor bir yandan da. Bu olay organ bağışının da ne kadar önemli olduğunu da gösteriyor.

Dinimiz de yaşatma konusunda şöyle buyurur: “Kim, bir insanı, bir can karşılığı veya yeryüzünde bir bozgunculuk çıkarmak karşılığı olmaksızın öldürürse, o sanki bütün insanları öldürmüştür. Her kim de birini (hayatını kurtararak) yaşatırsa, sanki bütün insanları yaşatmıştır. Maide suresi, 32. Ayet.

Allah vefat eden kardeşimizin ailesine sabır versin ve kendisine de o sonsuz rahmetiyle merhamet etsin, rahmet etsin. Ölümün de yaşamak kadar gerçek olduğu bir dünyadayız. Yaşatmak için yaşamalıyız. Ölümümüz bile birilerinin yaşamasına vesile olmalı bence.

Ve son haber:

4.Haber:
Olay Gaziantep’te yaşanıyor. İstanbul’da yaşayan Fizik Mühendisi anne, bayram ziyareti için Gaziantep’e geliyor. Ailesinin yaşadığı eve eşyalarını çıkardığı sırada lösemi tedavisi gören 9 yaşındaki oğlunun solunum cihazını kapı girişine koyuyor. Diğer eşyaları eve bırakıp gelen anne solunum cihazının bıraktığı yerde olmadığını fark ediyor ve çalındığını anlıyor.
Apartmanın güvenlik kamerası kayıtları incelendiği zaman, motorlu birinin cihazı çaldığı ve motoruna binerek uzaklaştığı görülüyor.

Cihaz yaklaşık 5 bin dolar değerinde. Ailenin hemen alabilmesi mümkün değil. Bu cihazı da taksitle almışlar, hatta son taksitini de iki ay önce ödemişler. Çaresiz anne, hırsızın yakalanmasını ve cihazın geri getirilmesini istiyor. Zira solunum hastası olan çocuk bu cihaza mecbur durumda. Yani hayatı bir nevi bu cihaza bağlı…

Evet, son günlerde yaşanan 4 farklı olayın haberini buraya taşıdım. Aslında buraya taşıdığım şey 4 farklı olay değil, farklı vicdanlar ve farklı insanlıklar. Bu olaylar sadece yaşanmış iyi veya kötü bir durumu anlatmıyor. Aynı zamanda insanlığın resmini de çiziyor.

Allah insanı öyle bir şekilde yaratmış ki, insanoğlu her şey olabiliyor. Yani insan dilerse, iyi şeyler yaparsa meleklerden bile üstün olabiliyor. Ama yine insan dilerse ve kötü şeyler yaparsa şeytandan bile aşağı olabiliyor.


Allah bize insanlığımızı unutturmasın, vicdanımızı köreltmesin. İyi birer insan olmamız için bize yardım etsin. Allah bize insanlığımızı kaybettirmesin. Eğer insanlığımızı kaybedersek, kaybedecek başka hiçbir şeyimiz kalmamış olur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız bizim için çok değerlidir. Lütfen yorum yapın.