8 Temmuz 2017 Cumartesi

Bize Ne Oldu? Hep Birlikte Düşünmeliyiz


Sakarya’da yaşanan vahşeti duymayanımız kalmadı sanırım. Ülkemizin gündemi iki-üç gündür bu haberlerle meşgul.

İnsan, olayı düşündükçe kanı donuyor adeta. 20 yaşlarında 9 aylık hamile bir kadın ve yanındaki 10 aylık bebeği hunharca katlediliyor. Üstelik burada yazmaktan hayâ ettiğim başka iddialar da var. Yazık çok yazık. Hem katledilenlere hem insanlığa, çok yazık.


Kadının ve çocuğunun cenazesi Suriye'ye gönderilmiş bugün. Kocası da gidecekmiş. Kadının kocasının ifadesi çok şeyi anlatıyor aslında: “Onların hayat ve namusunu korumak için gelmiştim, artık gerek kalmadı.”

Bize sığınan daha da önemlisi bize güvenen bu mazlum insanların güvenlerini boşa çıkardık. Şuan çok üzgünüm ve hangisine daha çok üzüleceğimi bilmiyorum. Ölen kadına mı, karnındaki doğmamış günahsız yavruya mı, yanındaki 10 aylık çocuğa mı, kaybolan insanlığa mı… bilmiyorum.

Dileğim odur ki, Allah bu vahşeti reva görenlere hak ettiği cezayı versin. Dünyada belki adalet yerini bulmayabilir, insanlar adaletsiz davranabilir ama Allah’ın adaleti asla şaşmaz. Ben ona bırakıyorum. Ölenlere de Allah’ın sonsuz rahmetinden rahmet diliyorum. Ayrıca şu sıralar Suriyeli kardeşlerimiz üzerinden ciddi provakasyonlar yapılıyor. Aman dikkat edelim ve oyuna gelmeyelim. Suriyelileri istiyor da olabiliriz, istemiyor da olabiliriz, saygı duyarım ama bu konuda sağ duyulu olmalıyız.

Diyanet İşleri Başkanımız Prof. Dr. Mehmet Görmez’in bugün cenazede kullandığı ifadelere burada yer vererek yazıyı bitirmek istiyorum:

“Bugün sadece bağrında ümmet-i Muhammed'in bir evladını taşıyan bir annenin cenazesini kılmadık, biz sadece biberonunda sütü eksik kalmış 10 aylık bir bebeğin cenaze namazını kılmadık, biz aynı zamanda tarih boyunca mazlumlara umut olmuş aziz milletimizi mahcup edecek, hepimizi üzecek bir vahşete şahit olduk, vahşete şahit oluyoruz.

Bir babanın hassasiyeti, bir babanın duygusallığı ne diyorsa benim sözüm odur. Bize ne oldu ki biz zalimlerin, zulmün yaraladığı mazlumun zalimi olduk. Bize ne oldu ki biz vicdanımıza ve merhametimize sığınan bebeğin katili olduk. Bunun üzerinde hep birlikte düşünmeliyiz. Buradan bütün insanlığa sesleniyorum, cenazesini kıldığımız 20 yaşındaki anne, 10 aylık bebek mi mülteci yoksa bizim vicdanımız mı mülteci? Onlar mı mülteci yoksa bizim merhametimiz mi mülteci? Bir hilalin gölgesine hepimiz sığındık, 10 aylık bebek mi sığmayacak bu tarih boyunca mazluma umut olmuş, bu güzel vatana, bu aziz vatana.

Buradan bu cenaze merasiminde ülkemizde yaşayan bütün vatandaşlarımıza, ensara muhacir olmuş bütün kardeşlerimize sesleniyorum, aziz kardeşlerim ülkemizdeki misafirlere ve muhacirlere bakarken hiçbirimiz siyasi mülahazaların penceresinden bakmayalım. Hepimiz Rabbimizin göğsümüze yerleştirdiği vicdan penceresinden, merhamet penceresinden bakalım. Vicdan bizi birleştirmezse her şey bizi ayırır, merhamet bizi birleştirmezse her şey bizi parçalar. Biz tarih boyunca zalimin karşısında durmuş, zalimden korkmamış ama mazlumun âhından korkmuş bir milletin evlatlarıyız. Bunu hiçbir zaman unutmayalım


“Bize ne oldu ki vicdanımıza ve merhametimize sığınan bebeğin katili olduk. Bunun üzerinde hep birlikte düşünmeliyiz”

2 yorum:

  1. Ne yazık ki Türkler çok kolay oyuna gelebiliyor artık..sanki sahip çıkılması adet ve anlayışımız bizden intikam alıyor.
    Allahım rahmetiyle muamele etsin inşallah.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Amin.
      Allah Birliğimizi daim etsin. Üzerimize çok oyun oynanıyor.

      Sil

Yorumlarınız bizim için çok değerlidir. Lütfen yorum yapın.