13 Temmuz 2017 Perşembe

Bazen Neden Yazamıyorum?

daktilo, neden yazı yazamıyorum

Bugün kendi kendime düşünürken aklıma bazen neden yazı yazamadığım geldi. Biraz da bunun üzerinde düşündüm ve aşağıdaki maddeleri buldum kendimce.

İşte yazamama nedenlerim:


1- Bir muhabbete zorla dâhil edilmem:
Bu durumu özellikle öğrenci evinde kalırken yaşıyordum. Oda arkadaşım, ki kendisi aynı zamanda en iyi arkadaşımdı, ben yazı yazarken benimle konuşmaya başlıyordu. Yani ben tam yazıya konsantre olmuşum, aklıma bir şeyler gelmiş ve ona yoğunlaşmışım, tam bir şeyler yazıyorken, arkadaşım benim yaşadığım o heyecanlardan habersiz pat diye bir şey soruyordu ya da bir şeyler anlatmaya başlıyordu. Haliyle benim tüm dikkatim dağılıyordu ve arkadaşıma cevap vereceğim derken yazı yazmayı bırakıyordum ve yazı yarım kalıyordu. Böyle pek çok yazıyı yarım bıraktım ve devam ettirmedim sanırım. Ama olsun. Arkadaşımın canı sağ olsun (: Böyle arkadaşlar her zaman bulunmuyor.

Bu durumu şu aralar bazen evde de yaşıyorum. Tam blog için bir şeyler yazarken ev halkından birileri gelip ya bir şey soruyor ya bir şeyler anlatıyorlar ya da bir şeyleri yapmamı istiyorlar. Ben de yazı yazmayı bırakıp onlarla ilgileniyorum, konuşuyorum, istediklerini yapmaya çalışıyorum. Doğal olarak da ya yazı yarım kalıyor ya da heyecanını yitiriyor. Ama yine de olsun (: Çok değerli aile fertlerimin de canları sağ olsun. Neticede yazdığım yazılar benim için çok değerli olsalar bile, ailem kadar değerli değiller.

2- Sosyal Medya, İnternet ve Facebook:
Bu madde daha çok benim kendimle yaşadığım bir sorun. Bilgisayarımı genelde bir şeyler yazmak için açıyorum ve açmadan önce zihnimden sadece yazı yazmayı geçiriyorum. Ama bilgisayarı açınca ilk işim yazı yazmak değil, sosyal medyaya, maillere, bloga, diğer bloglara bakmak oluyor. Bu da yazı yazmama engel oluyor. Çünkü zihnim dağılıyor ve yazacağım şeyden kopup gidiyorum.

Hatta bazen yazı yazmak için bilgisayarı açıp da, tek kelime yazmadan bilgisayarı kapattığım oluyor. Bu konuda kendime çeki düzen versem iyi olacak sanırım. Zararını ben çekiyorum sonra (:

3- Telefonumun çalması:
Bu durum aslında biraz yukarıdaki 1. madde ile benzerlik gösteriyor. Zihnimde taslağını oluşturmuş olduğum yazıya yoğunlaşmış, yazmaya çalışıyorken birden telefonum çalıyor ve ona bakmak durumunda kalıyorum. Bazen muhabbet uzuyor tabi ve yazıya geri dönmek zor oluyor. Ama olsun. Arayanların da canları sağ olsun (:

Yine her zaman arayabilirler ve her zaman telefona cevap vermekten mutluluk duyarım, yazı yazıyor olsam bile.
.
4- Yeğenimin bilgisayarda oyun oynamak istemesi:
Bu madde pek sık yaşamasam da ara ara yaşadığım bir durum. Yani şöyle ki; ben yazılarımı genelde akşamüzeri yazıyorum ve o saatte yeğenim dışarıda oyun oynuyor oluyor. O sebeple gelip de “dayı bana oyun açar mısın?” demiyor. Ama akşam yazı yazarken bu soruya muhatap oluyorum. Hatta daha dün akşam bu sahneyi yaşadım.

Akşam yemeğinden sonra, uzun süredir yazmayı düşündüğüm yazıyı yazmak için kendimi hazırladım. “Bu yazıyı bu akşam yazmalıyım” dedim. Yazıyı yazmak için bilgisayarımı açmıştım ki, çok geçmeden 4,5 yaşındaki yeğenim yanıma geldi. “Dayı bana oyun açar mısın” diye sorunca dayanamadım. Olur dedim. Günlerdir ertelediğim yazıyı biraz daha erteleme kararı aldım ve yeğenime istediği oyunları açtım.

Bu yaştaki bir çocuğun bilgisayar oyunlarına alışmasına karşıyım ama sürekli bundan mahrum bırakılmasını ve bu konuda cahil kalmasını da istemiyorum. O yüzden çok fazla oynamasına müsaade etmeden, hevesini alacak kadar oynadı. Her ne kadar yazma hevesim o an için kırılsa da olsun. Kahraman bir dayı olmak bunu gerektirir (:

Yeğenimin de canı sağ olsun. Yazı yazmak ertelenebilir ama bir çocuğun mutlu olması ertelenmemeli bence. Bir çocuğun mutluluğu pek çok şeye değişilir, değişilmeli.

5- Diğer sebepler:
Ve diğer sebepler. Bazıları sudan sebepler olsa bile (:

İnsanın canı bazen yazı yazmak istemiyor. Yani bende öyle oluyor bazen. O yüzden yazmıyorum. Yazı yazmaya zorlamak için bilgisayarımı açıyorum ama sonra canım yazı yazmak istemediği için internette gezinip duruyorum. Bazen de yazmaya kendimi hazır hissetmediğim için yazamıyorum. Bazen de hevesimi kaçıran bir haber alıyorum. Bunun gibi şeyler yazmama engel oluyor. Benim de canım sağ olsun (:

Yazı yazamamama neden olan şeyleri 5 maddede özetlemeye çalıştım. Aslında biraz daha düşünsem bu maddeler çoğalabilir ama bu kadarı yeter şimdilik. Yeni maddeler bulursam belki onları da bir başka “yazamama nedenlerim” başlığı altında toplarım.

Sizin de yazamama nedenleriniz var mı? Bunların benzerleri ya da benzersiz başka nedenler. Merak ediyorum doğrusu (: Varsa yorumlarınızı bekliyorum. Özelden yazmak isteyen olursa e-posta adresi iyiolsunblog@gmail.com heyecanla bekliyorum.

Bazen yazamıyor olsak bile yazmaktan vazgeçmeyelim. Yazalım iyi olsun (:

6 yorum:

  1. heeey olsun yine de yazıyorsun yaaa. alıştırdım kendimi, ne olursa olsun her durumda yazıyom blogaaa :) bi de aramıza hoşgeldiiin :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. Blog yazarları hep iyi insanlar. Hiç kötüsüne rastlamadım. o sebeple gerçekten çok hoş buldum :)
      Blogunuzu ilgiyle takip ediyorum. Sizin gibi her durumda güzel yazılar yazamasam da bir şeyler yazmaya çalışıyorum. iyi olsun diye (:

      Sil
    2. evet bizim bu çevremiz çok iyidir. sen de girersin yavaş yavaş. ben de seni tanıtcam getircem arkadaş. ben de okuycam blogunu tabikide. ama üye olmadan okuyom. çünkü olunca bütün arkadaşlar bana da bana da ol diyor. ben de formül buldum. serbest okuyom :) blogunu gezdim yine de gezcem zaten. öyle demeseneee sen de iyi yazıyon kii. bi de bak yaza yaza iyice alışıyoz yazmaya. yani sen de bırakma hiç işte :) iyi olsun diye tabii. bi dee, face hesabın varsa söle, burdaki arkadaşlar orda da birlikteyiz. gruplarımız var. sen de eklersin yazılarının linklerinii. olmazsa blog için açarsın belki bir face. twit ve instada da aynı işte. bak blogumda sağda var adreslerim. bak alışırsın sen deeee ve çok keyif alırsın yaaa :)

      Sil
    3. İnşallah, yavaş yavaş alışıyorum ben de. Blogumu ziyaret etmeniz beni çok mutlu eder elbette. Ve üyelik konusundaki fikriniz de çok güzel bence. İnsan üye olmadan da pek çok blog gezebiliyor.
      Diğer ağlarda da hesabım ama aktif olarak kullanmıyorum, Facebook hesabım var, blogunuzdaki adresten ulaşırım size inşallah.
      Az bir süredir buralardayım ama ilk günden bu yana büyük keyif alıyorum, sizleri tanıdıkça daha çok keyif alacağıma inanıyorum. :)

      Sil
  2. Bak arkadaş o deeptone var ya! dikkat et. sihirli değneği var; dokundu mu iflah etmezsin daha. Söylemedi deme. Hoş geldin. :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öneriniz için sağ olun. Dikkat ederim (:
      Hoş buldum, teşekkür ederim. (:

      Sil

Yorumlarınız bizim için çok değerlidir. Lütfen yorum yapın.