Bundan yaklaşık 2 ay önce, kitap okumaya ayırdığım vaktin
azlığından ve az kitap okumaktan şikâyetçi olarak buna bir çözüm aramaya
koyulmuştum. Kendimce bir fikir üreterek haftada en az bir kitap okuma kararı
almıştım. Bunu da bu yazımda paylaşmıştım.
Devam eden günlerde bu kararımı uygulamaya koyuldum.
Fikir güzeldi ama bir şeyler eksikti. Yani tam olarak nasıl bir yol
izleyeceğimi bilemiyordum. Biraz televizyondan, biraz internetten vakit
ayırarak bunu başarabileceğimi düşünüyordum ama bunun yeterli olmadığını
gördüm. Bana bir çözüm, bir yöntem lazımdı ama ne!
Bu düşüncelerle arayış içerisindeyken bir gün DeepTone’nun blogunda bir kitap gördüm. Bu şu demekti; DeepTone yeni bir kitabı
okumayı bitirmiş ve kitap hakkındaki görüşlerini blogunda paylaşmıştı. DeepTone’nun çok kitap okuduğu belli oluyordu ama bunu nasıl başarıyordu? Aşağıdaki
fotoğrafta da okuyabileceğiniz üzere, bunu kendisine sordum.
Özetle bana; akşamları 3-5 saat kitap okuduğunu, hafta
sonları bazen tüm gün kitap okuduğunu, her gün kitap okuduğunu, her fırsatta
kitap okuduğunu, hâsılı çok kitap okuduğunu söyledi (: ve bu sözleriyle bana
ilham olarak, aradığım eksikliğin nerde olduğunu bulmamı sağladı.
Evet, haftada en az bir kitap okuma fikrimi
gerçekleştirebilmem için benim de çok okumam gerekiyordu ve bunu her fırsatta
yapmam gerekiyordu. Bu konuda DeepTone bana örnek olmuştu. Yani yaşayan ve çok
kitap okumayı başarabilen bir örnek olması çok etkili oldu. “En iyi nasihat
örnek olmaktır” sözünde olduğu gibi bana örnek olmuştu.
O günden sonra ben de her fırsatımı kitap okumaya
ayırdım. Özellikle akşam yemekten sonraki zamanlarımda aklıma hep Deep Tone ve
akşamları 3-5 saat kitap okuduğu geldi. Ben de kendisine gıpta ederek
akşamlarımı kitap okumaya ayırdım. Belki onun gibi 3-5 saatimi ayıramıyor olsam
bile yine de kendimce vaktimin çoğunu kitap okumaya ayırıyorum ve gerçekten işe
yarıyor. Hatta geçtiğimiz pazar günü akşama kadar çok yoruldum ve akşam da yorgun olmama rağmen yine de kitap okudum. (:
Bana ve diğer okuyuculara örnek olduğu için, çok
okumasının sırrını paylaştığı için ve yaptığı iyilikler için kendisine teşekkür
etmek istedim. Teşekkürler DeepTone (:
Bu vesileyle bir kez daha Maşallah diyelim. Allah azmini,
gayretini, okuma sevgini artırsın, sağlık sıhhat verip hastalıklardan korusun.
Daha nice kitaplar okuyarak paylaşmayı nasip etsin ve uzun yıllar blog
dünyasında güzel günler görmeyi ve iyi insanlarla birlikte olmayı nasip etsin.
Ve aklıma gelmeyen güzellikleri, bu yazıyı okuyanların içinden geçen güzel
dilekleri ve dahi yalnızca DeepTone’nun bildiği, içinden geçen dileklerini
hayırlısıyla nasip etsin, âmin.
Ha bu arada DeepTone blog dünyasında bilinen ve tanınan
birisi olduğu için burada kendisinden bahsetmedim. Ama tanımayanlar varsa
buraya tıklayarak bloguna ulaşabilirler.
İki güzel insan, ne mutlu size ve dostane paylaşımlarınıza. İnşallah hepmizde çarpan etkisi yapar :))
YanıtlaSilTeşekkür ederim. O sizin gönlünüzün güzelliği.. (:
SilBlog dünyasındakiler hep güzel insanlar. Sanırım blogları birer sığınılacak yer yapan da bu güzellikler ve güzel insanlar :)
Deep Tone Sağolsun her konuda yardımcı oluyor bizlere. Çok güzel bir yazı olmuş senin aydınlanmanda etkisi olmuş ne güzel böyle dostlara...
YanıtlaSilDeepTone, gerçekten herkese her konuda yardımcı oluyor. Onu tanıyan herkes bu kanıda sanırım.
SilSamimi ve içten olması etkili oluyor galiba. Allah, hep sizler gibi iyi insanlarla güzel dostluklar kurmayı nasip etsin.
Deeptone'a uyduysanız iflah etmezsiniz artık, hele bir de yarış marış düşünürseniz kazara falan, ışık hızını geçmeniz lazım haberiniz olsun derim. :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim :)
SilOna yetişemem tabi, zaten amacım da yarış yapmak değil. Sadece bana güzel bir örnek oldu, ilham verdi, sağ olsun :)
:)
YanıtlaSil(:
Sil