İyi Olsun Blog Bayram Mesajıdır (:
Yahu Ramazan ayı geliyor.. Ha geldi ha gelecek, ha başladı,
ha bitiyor derken nihayet bu mübarek ayı geride bıraktık, hamd olsun.
“Ramazan Fırsattır” derler. Gerçekten de Ramazan, değerlendirebilen
herkes için büyük bir fırsattır. Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ise
cehennemden kurtuluş olan, içinde bin aydan daha hayırlı Kadir Gecesi olan bir
aydan bahsediyoruz. Bundan âlâ fırsat mı olur? Bu fırsattan hakkıyla istifade
edenlerimiz oldu, biraz nasiplenenimiz oldu ve hiç nasip alamayanımız oldu. Rabbim
hepimizi bu aydan nasiplenenlerden ve bayramı da hak edenlerden eylesin.
Bugün bayram. Ramazan bayramı. İbrahim Çetintaş Hocamın
veciz bir şekilde ifade ettiği gibi şeker bayramı değil, Ramazan bayramı.
Saygıdeğer hocamın ifadelerini aynen paylaşıyorum:
"Şeker Bayramı!"
Basit ve yüzeysel duruyor!...
Sanatkâra, "Şarkıcı" der gibi bir şey!...
Tecrübe edilen sürecin ruhunu ifade eder şekilde, bu bayramın;
"Ramazan Bayramı" olarak nitelenmesi daha uygun düşmektedir.
Basit ve yüzeysel duruyor!...
Sanatkâra, "Şarkıcı" der gibi bir şey!...
Tecrübe edilen sürecin ruhunu ifade eder şekilde, bu bayramın;
"Ramazan Bayramı" olarak nitelenmesi daha uygun düşmektedir.
Ve benim de bu görüşte
olduğumu belirtmek istiyorum. Tamam, birlik ve beraberliğin, eş-dost-akraba
ziyaretlerinin, bayramlaşmanın ve türlü güzelliklerin şeker tadında olduğunu
kabul ediyorum. Hatta ikram edilen şekerlemelerin, çikolataların, tatlıların ve
dahi türlü meşrubatların şekerimizi yükselttiğini de kabul ediyorum. Şeker ve
türevlerinin bu bayramda bayram ettiklerini de biliyorum ama bu bayram, Ramazan
Bayramı kardeşim.. Şekerler bayram ediyor diye, Şeker Bayramı değil.(:
Bu bayram da önce
ailemizden başlayarak büyüklerimizi ziyaret edip ellerini öpelim, hayır
dualarını alalım. Ahirete irtihal etmiş olanları da ziyaret edelim, onlara da
bizler dua edelim. Eş-dost-akraba tanıdık kim varsa, imkânlar dâhilinde ziyaret
etmeye çalışalım. Gidip de görmeye imkânımızın olmadığı sevdiklerimizi arayalım.
Hiç olmazsa bir mesaj atalım ya da sosyal medya aracılığı ile bir mesaj
yayınlayalım. Ama içten ama samimi olsun bu mesajımız. Ve kişiye özel bir mesaj
atıyorsak gerçekten kişiye özel olsun bu mesajımız. Reis-i Cumhur’un milletimizin bayramını kutladığı bayram mesajı gibi olmasın mesela.
Yani bir cumhurbaşkanı, bir başbakan, bir bakan, vekil ya
da ne bileyim siyasi liderler yahut genele hitap eden bazı yetkili kimseler,
hocalar, ünlüler vb kimseler bu tür ifadelerle bayram mesajı yayınlayabilirler.
Elbette bu mevkilerde olan kimselerden her birimize özel mesaj atmalarını
bekleyemeyiz ama biz böyle yapmamalıyız bence. Kanaatimce bu tür bir
resmiyetten çıkıp, kişiye özel samimi mesajlar kullanmalıyız. Hem bu hususta
alternatiflerimiz de oldukça fazla. Belli söz kalıplarına takılmadan içimizden
gelen her şeyi yazabiliriz.
Samimi olduğumuz insanlara isimleriyle hitap edebiliriz. Kardeşim,
dostum vb gibi güzel ifadeler kullanabiliriz. Ne bileyim işte, o kişiyle
aramızdaki samimiyetle orantılı olarak çok daha güzel ifadeler kullanabiliriz.
Örneğin; “Ramazan bayramının size ve sevdiklerinize huzur
getirmesini, Cenab-ı Allah’tan niyaz ederim”, gibi resmî bir mesaj cümlesi
yerine, “Yusuf kardeşim, bayramın mübarek olsun” cümlesi bana daha içten gelir
mesela. Özel olduğumu hissettirir. Herkese atılan toplu mesajlardan ayrı
tutulduğumu düşündürür, mutlu eder.
Bayram mesajlarını ilk olarak bizler bu şekilde, samimi ve
özel olarak atabiliriz fakat bizden önce davrananlar da olabilir. Onlara da
aynı samimiyette cevap vermeliyiz. Bir milletvekili edasıyla yazılmış ve toplu
olarak gönderilmiş bir mesaj dahi alsak gönderen kişiye göre, içimizden geldiği
gibi cevap vermeliyiz.
Ha bir de son zamanlarda Whatsapp gibi uygulamalardan
fotoğraf göndermek yaygınlaştı. Arkada bir fon, üzerinde bir bayram mesajı,
herkese gönder gitsin. Elbette bu da çok güzel bir şey, böyle de olsa hatırlanmak da güzel fakat en azından bunu
yaparken bile kendimizden bir şeyler katalım ve gönderdiğimiz kişilere özel
olduklarını hissettirelim.
Umarım yanlış anlaşılmadan, düşüncelerimi anlatabilmişimdir.
Tüm bunlar bayramın, bayramlarımızın güzel yanları. Ama
maalesef her bayramda olduğu gibi acı olaylarla da karşılaşıyoruz. Her bayram
haberlerde gözlerimiz; “Bayram’da Trafik Bilançosu: … ölü, … yaralı” şeklinde
atılan başlıkları gözlüyor.
Ne yazık ki, üzülerek söylüyorum, her bayram onlarca
insanımızı trafiğe kurban veriyoruz. Gelin bu bayramın hiç kimse için acıya
dönüşmemesi için daha dikkatli olalım. Emniyet kemerlerimizi takalım, hız
sınırlarına uyalım, trafik kurallarını ve ışıkları ihlal etmeyelim, aşırı
hızdan kaçınalım, insanlarımıza saygılı olalım. Hızımızı 10-15 km düşürmekle, gideceğimiz yere en fazla 5-10
dakika sonra varırız. Varsın 5-10 dakika geç varalım ama sağ salim varalım. Bu
konuda başta kendim, ailem ve tüm yola çıkacaklar için çok endişeliyim. Ne olur
dikkat edip tedbirimizi alalım.
Bazen de biz kurallara riayet ettiğimiz halde
başkalarının hatalarının bedelini ödemek durumunda da kalabiliyoruz. Bu da
takdir-i İlahi.. Biz tedbirimizi alalım da takdiri Allah’a bırakalım.
Uzun lafın kısası;
Mensubu olmaktan gurur duyduğum Âlem-i İslam, sevgili ailem, akrabalarım, büyüklerim-küçüklerim, kıymetli
hocalarım, değerli arkadaşlarım, dostlarım, yakından-uzaktan tanıdığım/tanımadığım herkes
ve dahi beni tanımayanlar da.. Hepinizin ve hepimizin Ramazan Bayramı mübarek olsun.
Kazasız belasız, sağlıcakla, tatlı komasına girmeden, hasta olmadan, sevdiklerimizle
birlikte, mutlu, huzurlu, neşeli ve sayamadığım türlü güzelliklerin bir arada
olduğu bayramlar dilerim. Millet olarak huzurlu, sevinçli, mutlu…( ilâ ahir) nice
nice bayramlara kavuşmak duası ve temennisiyle.. Allah’a emanet olun (:
Bayramlaşalım, affedelim, sevelim... Bu bayram bazı şeyler iyi olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız bizim için çok değerlidir. Lütfen yorum yapın.