Nasipten Öteye Yol Gitmezmiş!

Nasip Kısmet

Birkaç gün önce yaşadığım bir olay, bana bir şeyi yeniden hatırlattı. Eminim ki anlatacağım bu olaydan çıkardığım sonuca pek çoğumuz şahit olmuşuzdur. Olay önemsiz ama verdiği mesaj çok önemliydi bence.

Malum Ramazan ayındayız. Birkaç gün önce iftar vakti yakındı. İftar için akşama kadar hazırlıklar yapılmıştı. İftara çok kısa bir süre kala da iftar sofrası kurulmaya başladı. Artık son dakikalar yaşanıyor ve son hazırlıklar yapılıyordu. Tam ezanın okunmasına iki dakika kala, ablam mutfaktan yemek tabağıyla sofraya doğru geliyordu. Ne olduysa o sırada oldu ve tabak ablamın elinden bir şekilde düştü. Tabak kırıldı, yemek etrafa saçıldı.

Olanla ölene çare bulunmazmış derler. Olan olmuştu bir kere. Bir tabak yemeğin ziyan olmasına ailecek üzüldük elbette. Ama yapacak bir şey yoktu. Hemen dökülen yemek temizlendi, kırık tabakla birlikte çöpe gitmek zorunda kaldı. Sofradaki diğer yemeklerle iftarımızı ettik hamd olsun.

Olay böyle gerçekleşti. Görünürde basit bir olay. Herkesin evinde zaman zaman yaşanan, her an herkesin başına gelebilen olası bir durum. Ailecek hiç birimiz bu olayın üzerinde fazla durmadık elbette. Fakat bu olaydan sonra aklıma o hakikat bir kez daha geldi;  Nasip! 

Bir düşünün.. Akşam için hazırlıklar gün içerisinde başlıyor. Yemek için marketten eksik malzemeler alınıyor, o malzemelere emek ve zaman harcanarak güzel bir yemek yapılıyor. Ramazan’ın güzelliğiyle iftar saati bekleniyor. Ve nihayet iftara 2 dakika kala o yemek dökülüp ziyan oluyor ve kimse o yemekten nasiplenemiyor. Tam da her şey yolunda görünürken, görünmeyen bir sebepten dolayı nasip olmuyor.

Hiçbir şeyin sebepsiz olmadığına inanırım. Bence her şeyin mutlaka bir sebebi vardır. Belki bize nasip olmayıp da çöpe giden o yemek bir başka canlının nasibidir. Belki o yemekten kurtlar kuşlar nasiplenip, rızıklanacaktır. Bilemiyorum ama öyle olmasını umuyorum…

Bu durum bana çok ibretlik gelir. Bazen insanlar uğraşır, çalışır, çabalar ama o şey o insana nasip olmayacaksa olmayıverir. Ya da hayatta bazen öyle anlar olur ki, bir şey bir insana nasip olacaksa bir şekilde oluverir.

Benim burada bir sayfada anlattığım durumu atalarımız iki güzel cümleyle çok güzel ifade ederek özetlemişler. Demişler ki,

Kısmet etmiş ise Mevla; el getirir, yel getirir, sel getirir…

Kısmet etmez ise el götürür, yel götürür, sel götürür.

Bu sözün Mevlana’ya ait olduğu da iddia ediliyor. Söz hakikatte kime ait bilmiyorum, o yüzden sizi de yanıltmak istemem ama meramımı anlatacak en veciz ifadeler bunlar sanırım.

Bunun dışında; “Ne kadar hesap yaparsanız yapın, hesapta olan değil, nasipte olan gelir başınıza” sözü de bu durumu özetleyen güzel ifadelerden bir diğeri.

Nasip olmak ya da olmamakla alakalı olarak araştırma yaparken daha pek çok güzel ifadeye rastladım. Hepsine yer vermek isterdim ama yazı biraz maksadından çıkabilirdi. O sebeple yer vermedim. Ama güzel bulduğum, mizahla harmanlanmış bir sözü de paylaşmadan edemedim. Söz aşağıdaki resimde;

Aşağıdaki resim (:

Sizler de beğendiğiniz nasiple ilgili sözleri yorum yapabilirsiniz. Nasip olan veya olmayan durumlarla karşılamışsanız lütfen yorum yazın ya da iyiolsunblog@gmail.com iletişim adresine mail atın. Bir derleme yapıp burada paylaşmaktan mutluluk duyarım (:

Hayatta hep güzel şeyler, iyi şeyler nasip olsun, iyi olsun (: