Kitabın adı: Sol Ayağım
Yazarı: Christy Brown (Çevirmen: Filiz Kahraman)
Nemesis Kitap, 189 Sayfa
Bu kitabın adını birkaç yıl önce bir arkadaş ortamında
duymuştum. Kitaptan bahseden arkadaşım, sadece sol ayağını kullanan yazardan övgüyle
bahsediyordu ve azim ve kararlılığa, çalışılınca başarılı olunabileceğine örnek
olarak gösteriyordu. O günden bu yana kitap zihnimin bir köşesinde hep
duruyordu. Geçen hafta kütüphanede görünce ödünç aldım.
“Sol Ayağım” kitabı bir otobiyografi kitabı. Yazar kitapta
çocukluğundan başlayarak gençliğine kadar geçen süreyi, bu sürede
yapabildiklerini, yapamadıklarını, duygularını, düşüncelerini, hayata bakışını
ve insanların kendisine bakışını edebi bir üslupla kaleme alarak kendi hayat
hikâyesini anlatıyor.
Normalde biyografi okumak beni biraz sıkar ama bu kitap
pek sıkıcı gelmedi. Aksine merak uyandırıcı ve ilgi çekici bir yönü var. Zira
bu kitabın yazarı olan Christy Brown fiziksel olarak engelli bir birey. Normal
insanlar gibi hareket edemiyor. Bilinçli olarak kullanabildiği ve hareket
ettirebildiği tek organı var; sol ayağı. Ve yazar, sol ayağıyla yazı yazmak,
daktilo kullanmak ve resim yapmak gibi pek çok şey yapabiliyor.
Etkileyici, ilham verici ve örnek gösterilebilecek bir
yaşantının anlatıldığı kitapta bizler içinde büyük derslerin olduğunu
düşünüyorum. Bir yönüyle bu kitap bize şükretmemizi yeniden hatırlatıyor.
Organlarımızı rahatlıkla kullanabilmemizin ne kadar büyük bir nimet olduğunu
bir kez daha gördüm bu kitapta. Yazarın aşağıdaki ifadeleri bunu en güzel
şekilde anlatıyor:
İnsanların
gözünde ayak parmaklarımla resim yapıyor olmam müthiş bir şeydi ve bana şanslı
olduğumu söylüyorlardı; evet, doğruydu. Fark edilen bir çocuktum. Ama sol
ayağımla resim yapmam nasıl bir fark yaratacaktı? Fark edilen biri olmamın ne
faydası vardı? Ben fark edilen biri olmak istemiyordum, diğer insanlar gibi
sıradan olmak istiyordum. Diğer insanların elleriyle yaptıklarını sol ayağımla
yapmam insanlara harika geliyordu. Belki de öyleydi, bilmiyorum. Ellerimi
kullanamadığım için ayaklarımı kullanıyordum; ama bu benim gurur duymamı veya
eşsiz olmamı sağlamıyordu. – sayfa 87.-
Netice olarak; güzel ve okunabilir kitap. M.E.B’in 100
temel eseri arasında yer alıyor. Özellikle yaşı biraz daha genç olan tanıdıklara
tavsiye edilebilir.
Bir de benim ödünç aldığım kitap oldukça yıpranmış, biraz
rengi solmuş bir kitaptı. Bir kitabın yıpranmasına elbette gönlüm razı olmaz
ama kitabın çok okunarak bu hale geldiğini düşünerek bu duruma sevindiğimi
söyleyebilirim. Keşke kitaplar bol bol okunsa da yıpranıverse. Hiç el
sürülmemiş, hiç okunmamış tertemiz kitapların kimseye faydası olmayacaktır.
Güzel kitaptır. Yıllar önce filmini de izlemiştim, bulursanız tavsiye ederim.
YanıtlaSilTeşekkür ederim. Güzel kitap gerçekten.
SilBende zihnimin bir köşesine attım. Kütüphanede görürsem alacağım. :)
YanıtlaSil'içinde iyi bir şey bulunmayacak kadar kötü kitap yoktur' diye bir söz var ya, tıpkı onun gibi. Bulursanız mutlaka okuyun. Size bir şeyler katacaktır (:
Sil