6 Eylül 2017 Çarşamba

Aranızda Selamı Yayınız


Ben küçükken babaannem çarşıya, pazara alışverişe ya da bir işini halletmeye giderken yanında beni de götürürdü. En küçük erkek torun olarak ona eşlik ederdim. O yıllara ait zihnimde pek bir hatıra yok. Sadece babaannemle dışarı çıktığımız zaman babaannemin kendi yaşıtı kadınlara selam verdiğini hatırlıyorum. Bunu neden hatırladığımı da bilmiyorum ama o sahne zihnimde hep canlı kalmıştır.

Babaannem bir elimden tutardı, öyle giderdik gideceğimiz yere. Yürüdüğümüz kaldırımda karşıdan bir kadın geldiğinde babaannem ona selam verirdi, o kadın da babaanneme karşılık verirdi. Bazen de karşıdan gelen kadın önce selam verirdi, babaannem ona karşılık verirdi. Ben bu durumu anlayamazdım ve önce kimin selam vermesi gerektiği konusunda nasıl anlaştıklarına şaşar kalırdım. Sağdan giden mi selam verirdi önce yoksa soldan giden mi?


Yıllar sonra öğrendim bu sorunun cevabını. Önce selam veren daha hayırlı bir iş yapıyorsa da aslında kimin önce selam verdiğinin önemi yoktu. Önemli olan selam vermekti. Böylece hem selam veren hem de ona mukabelede bulunan hayırlı birer iş yapıyordu.

Peygamberimiz (s.a.v); “Ben size yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz bir şeyi haber vereyim mi? Aranızda selâmı yayınız.” Buyurmuştur.

Ne güzel bir öğüt ve hakikat değil mi? Tanıdığımız, tanımadığımız insanlara selam vermek aramızda bir sevgi bağı oluşturuyor. Ben bu durumu çok seviyorum. Her ne kadar peygamberimizin bu öğüdünü yüzde yüz uygulayamıyor olsam bile elimden geldiğince yapmaya çalışıyorum. Bazen de selam vermeden geçip gittiğim oluyor. Sonra üzülüyorum bu duruma ve neden selam vermediğimi sorguluyorum kendi içimde. Aklıma bir başka hadis geliyor:

“İnsanların en cimrisi selam vermede cimri davranan, insanların en âcizi de dua etmekte âcizlik gösterendir.”

Utanıyorum sonra. Bu kadar nimet bağışlanmışken bana, selam vermede cimrilik ettiğimi düşünerek.

Her ne kadar selamlaşma sünnetini toplum olarak uyguluyor olsak bile eksiklerimiz hâlâ çok fazla. Aramızda selamı yaymalıyız. Kötülüklerin ve güvensizliğin yaygınlaşmaya başlamasının aksine biz de iyiliklerin ve güzelliklerin yaygınlaşmasına katkıda bulunmalıyız.


Bir kişiye selam vermekle kaybolan güvenler, yapılan kötülükler bir anda yok olmaz ama en azından bir kişiyle bile olsa bir iyilik oluşur. Belki her şeye gücümüz yetmez ama bazı şeyler daha iyi olur. 

12 yorum:

  1. Ne kadar kolay yöntemlerle büyük mukafatlara ulaştıran bir dinimiz var çok şükür...hatırlatma için teşekkürler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekten öyle.. tebessümü sadaka kabul eden bir dinimiz var. Ne kadar şükretsek az ama bazen gaflete düşebiliyoruz..

      Sil
  2. Çok güzel bir noktaya temas etmişsiniz, size katılıyorum. Faydalı bir yazı olmuş teşekkürler :)

    YanıtlaSil
  3. Önemli bir yazı. Selam, çok önemli bir konu bence :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence de çok önemli. Yaygınlaştırmalıyız.

      Sil
  4. Selamsız sabahsız insanlar olduk. O babananelere ihtiyaç fazlasıyla var şimdilerde :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle.. O yıllarda herkes selam veriyordu. Şimdilerde o tabloyu görmek zor. O babaannelere gerçekten ihtiyaç var.

      Sil
  5. Ve bazıları sırf o selamı vermemek için çevirir gözlerini..

    YanıtlaSil
  6. O güzel hasletlerimizi kaybettik maalesef.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence tam kaybetmedik ama kaybetmek üzereyiz. Yeniden kazanabiliriz, yapabiliriz bunu.. İnanıyorum. Ki blog yazarları olarak bu amaca hizmet ettiğimizi düşünüyorum. Zira her blog yazarı kendince bir güzelliği paylaşıyor blogunda. Fakında oluyor ve farkındalık oluşturuyor.

      Sil

Yorumlarınız bizim için çok değerlidir. Lütfen yorum yapın.